Yeni Anne Depresyona Girdiğinde…

yeni-anne-depresyon-big

Doğum, bir başlangıcın, yeni bir dönemin habercisidir. Bu dönemde kucaklanan bebek, doğal olarak çok güçlü duyguları tetikler. Heyecan, sevinç gibi olumlu duygulara endişe ve korku gibi duygular da eşlik eder. Bu dönem aynı zamanda hiç beklenmeyen bir psikolojik rahatsızlığa –depresyona- zemin hazırlayabilir.

Birçok yeni anne doğumdan sonra duygusal dalgalanma deneyimler, sık sık ağlar. ‘Bebek stresi’ (baby blues) olarak tanımlanan bu belirtiler birkaç gün içinde geçer. Bazı anneler ise postpartum depresyon olarak bilinen daha uzun ve ağır bir çökkünlük içine girerler. Depresyon, bebek stresi olarak başlayabilir ve belirtiler zaman içinde ağırlaşabilir. Bu durumda kadının bebeğine bakması ve günlük işleri tamamlaması çok güçleşir.

Belirti Listesi

Bebek Stresi

Postpartum Depresyon

  • Duygusal dalgalanmalar
  • Endişe ve kaygı
  • Hüzün
  • Sinirlilik
  • Ağlama
  • Konsantrasyonun azalması
  • Uyku sorunları
  • Iştahsızlık
  • Uykusuzluk
  • Yoğun sinir ve kızgınlık
  • Aşırı yorgunluk, tükenmişlik
  • Cinsel ilgi kaybı
  • Neşe kaybı
  • Utanç, suçluluk, yetersizlik duyguları
  • Yoğun duygu dalgalanmaları
  • Bebekle bağ kurmada, bakım ve ilgi göstermede zorluk
  • Aile ve arkadaşlardan geri çekilme
  • Kendine veya bebeğe zarar verme düşünceleri

Ne zaman yardım almalı ?

Yeni anne, doğumdan sonra depresif hissetmeyi kabul etmekte zorlanabilir. Ancak belirtilerin süresi 2 haftadan uzun devam ederse, belirtiler ağırlaşırsa, bebeğe bakım vermek ve günlük hayat işlerini tamamlamak zorlaşırsa, annenin kendine veya bebeğe zarar verme düşünceleri oluşursa acil olarak profesyonel destek alınmalıdır.

Postpartum depresyon, tedavi edilmediğinde anne-bebek ilişkisini olumsuz etkiler, aile sorunlarına sebep olur. Çocuğun ileride uyuma ve yeme zorlukları, hiperaktivite gibi sıkıntılar yaşamasına zemin hazırlayabilir. Tedavi edilmeyen postpartum depresyon aylarca sürebilir, hatta kronik depresyona dönüşebilir.

Sebepleri

Postpartum depresyonu tek sebebe bağlamak mümkün değildir. Biyolojik, duygusal ve hayat tarzı faktörlerinin hepsi içiçe geçer.

Biyolojik değişimler: Doğumla beraber östrojen ve progesteron hormonlarının ani olarak düşmesi, tiroid bezleri tarafından üretilen diğer hormonların azalması kadının kendini yorgun, güçsüz, depresif hissetmesine neden olabilir. Kan hacmi, kan basıncı, bağışıklık sistemi ve metabolizmadaki değişiklikler yorgunluk ve duygusal dalgalanmalara zemin hazırlayabilir.

Duygusal faktörler: Yeni anne doğan bebeğe bakım vermekle ilgili endişeler yaşayabilir, kendini daha az çekici hissedebilir, kimliğine yönelik kargaşaya düşebilir. Hayat üzerinde denetim kaybı yaşandığı duygusu yoğunlaşabilir. Uykudan mahrum kalındığında ve yorgunluk arttığında küçük sorunları çözmek bile zorlaşır. Bütün bu deneyimler postpartum depresyonun oluşmasını etkiler.

Hayat tarzı faktörleri: Bebeğin ihtiyaçları, varsa diğer kardeşlerin talepleri, meme vermede zorluklar, ekonomik sıkıntılar, eşten ve diğer yakın kişilerden beklenen desteği alamama kadının depresif döneme girmesine ve bunun sürmesine katkıda bulunan faktörlerdir.

Tanı ve Tedavi

Ruh sağlığı profesyoneli ile yapılan ilk görüşmede yeni annenin içinde bulunduğu durum değerlendirilir, belirtilerin yoğunluğuna göre bebek stresi ile postpartum depresyon arasındaki ayırım yapılır. Gerekli durumlarda kan testi yapılabilir.

Tedavi, belirtilerin şiddetine ve annenin ihtiyaçlarına göre kısa dönemli terapi, ilaç tedavisi ve/ya hormon terapisinden oluşur. Terapi sürecinde annenin duygu ve düşünceleri ifade etmesini, kabul etmesini ve zor durumlarla baş etmesini desteklemek, gerçekçi hedefler belirlemek, sosyal desteği arttırmak odaklanılan konular arasındadır. Gerekli durumlarda eş ve aile de görüşmeye çağırılır. İlaç olarak, antidepresan tedavisi postpartum depresyonda etkinliği kanıtlanmış bir yöntemdir. Meme alan bebek için yan etki ihtimali çok düşük olan ilaçlar mevcuttur. Bazı durumlarda ise östrojen takviyesi depresyon belirtilerini hafifletmeye yardımcı olur.

Post-partum depresyon bir karakter sorunu veya güçsüzlük değildir, tıbbi bir rahatsızlıktır ve ciddiye alınmalıdır. Anneye uygun tedavi ile destek olmak mümkündür. Ancak anne iyi hissettiğinde hemen tedaviyi sonlandırmamalıdır, bu depresyonun tekrar etme ihtimalini yükseltir. Tedavi her aşamasında uzmanla işbirliği içinde yürütülmelidir.

Amaç annenin ruh sağlığının desteklenmesi, kendisi, yeni doğan bebeği ve ailesi için ‘orada’ olmasının sağlanmasıdır. Çünkü her yeni anne bebeğiyle beraber gelen yeni keyifleri yaşamayı, iyi hissetmeyi hak eder.

Beril Yardımcı

Klinik Psikolog