Beden – Zihin Çalışmaları

beden-zihin

bu tür bir sembol içine, sağ tarafa beden, sol tarafa zihin yerleştirilebilir

Beden ve zihin sürekli etkileşim halindedir. Dolayısıyla bedenin sağlığı duygusal, düşünsel, sosyal ve spiritüel faktörlerden etkilenmektedir.

Beden-zihin çalışmalarında amaç, zihnin bedeni ve onun fizyolojik tepkilerini etkileme becerisini geliştirmektir. Çünkü sağlığı bu şekilde olumlu yönde etkilemek mümkündür. Örneğin stres kaynağına verilen stres tepkisi (kaç-savaş) otomatik olabilir, ancak kişi kendini bu durumdan kurtarmayı ve gevşeme haline dönmeyi öğrenebilir. Beden-zihin çalışmalarının çoğunun kökeni doğunun iyileştirme pratiklerine dayanır. Batının bilimsel bakış açısıyla hastalıkların tedavisine entegre edilmekte ve yaygınlıkları artmaktadır.

In quote:

Rahatsızlık, kişinin karşısına bir engel olarak çıkar. Amacımız ‘semptomların’ kişi için bir gelişim fırsatına dönüşmesidir.  VEYA “Bütünün tedavisi olmadan parçalar iyileştirilmeye çalışılmamalıdır.” Plato M.Ö. 380

 BEDEN – ZİHİN Çalışmaları

Beden Odaklı Psikoterapi : Bedensel şikayetleri anlamlandırma, içgörü yaratma ve farklı başa çıkma yolları bulma sürecidir. Kişinin iç dünyasına dokunarak, algıda, düşüncede ve duyguda değişimi tetikler.

Destek Grupları : Bağ kurma ve aidiyet duygusunu yaşamak en temel ihtiyaçtır. Grup ortamında kendini ifade etmek, anlaşıldığını hissetmek, diğer insanları dinlemek endişeyi azaltan ve başa çıkma yollarını arttıran destekleyici bir çalışmadır.

Gevşeme : Nefes, kan basıncı ve kalp atışı yavaşlar. Kas gerginliği azalır. Beden ve zihin kısa sürede uyku durumuna benzeyen bir rahatlama moduna geçer, bilinç durumu değişir.

Meditasyon : Kişinin dikkatini yönlendirerek, zihnini eğitmesidir. Beynin analitik olmayan tarafı devreye girer, tekrarlayan duygu ve düşüncelerin etkisinin azalması mümkün olur. Sakinleşme ve gevşeme sağlanır.

Görsel İmgelem : İstemli olarak zihinsel bir görüntü yaratılır. Bu görüntü istenilen iyileşmeye veya o iyileşmeye götüren davranış ve tutumlara yönelik oluşturulabilir. Beyindeki belirli kimyasalların salınımı ile sinir ve hormon sistemi olumlu şekilde etkilenir. Zihinsel davranış provaları oluşturulur.

Yoga : Beden duruşlarını, nefes kontrolünü ve farkındalık gelişimini içeren bir disiplindir. Stres hormonlarının düzenlenmesini ve bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesini destekler.

 Geçmeyen Ağrılarım var…

beden-zihin-pain

Ağrı, fiziksel olduğu kadar psikolojik boyutuyla da öne çıkan bir deneyimdir. Özellikle kronik ağrı deneyiminin duygusal olarak çok yıpratıcı olabildiğini, tedavilerin ise her zaman istenen yanıtı veremediğini bilmekteyiz. Ağrının uzun sürdüğü veya sık tekrarladığı durumlarda kişinin bedeniyle ilişkisi, sosyal düzeni ve iş hayatı etkilenmekte, ağrı karşısında endişe, isyan, çaresizlik gibi duygular yoğunlaşabilmektedir.

Medikal tedaviye ek olarak migren, fibromiyalji, sırt ağrısı, arterit gibi kronik ağrılar yaşayan kişilerle ihtiyaçlarına özel çalışmalar uyguluyoruz. Gözlem çalışmaları ve sözel paylaşımla ağrı süreçlerine yönelik içgörüyü arttırmak, beden farkındalığı üzerinde çalışmak, nefes ve gevşeme teknikleri uygulamak, rol egzersizleri ile ağrıya temas etmek kronik ağrı ile çalışırken üzerinde durduğumuz konular arasındadır.

Ağrının varlığını kabul edip, onun içinden nefes alıp, nefes veriyorum. Onu zihnimde bıraktıkça dayanılmazlığı azalıyor.’ Bir katılımcı

Tüp Bebeği Beklerken

Tüp bebek tedavisi umutlu bir dönemdir; öte yandan kadına bedensel müdahaleler yapılır, beklentiler yoğunlaşır, çiftlerin bilinmezlik duygusu ile baş etmeleri gerekir. Araştırmalar hamile kalmak isteyip kalamayan kadınların ortalama stres seviyesinin ciddi kronik bir rahatsızlık yaşayan kişilerin stres seviyesinden daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bu süreci çift özellikle de kadın için ruhsal ve bedensel anlamda kolaylaştırmak  ve daha etkin kılmak mümkündür.

beden-zihin-babyQuote: ‘Stres Yapma’ veya ‘Rahatla’ gibi tavsiyelerin yardımcı olmadığını biliyoruz…

Bitmeyen Hikaye: Kilo vermek istiyorum…

Kilo vermek ve verilen kiloyu tutmak, akıntıya karşı kürek çekmek gibidir. Çok az kişi bu isteğini gerçekleştirir. Araştırmalar dönemsel diyetlerle kilo veren 10 kişinin 9’unun en az eskisi kadar kilo aldığını göstermektedir. Yemek hayatın vazgeçilmez bir parçasıdır ve kişi kilo verse dahi eski alışkanlıklarına geri dönme eğilimi içindedir.

Öte yandan beslenmek bir davranıştır ve davranış değişikliği psikolojinin konusudur. Kişinin yemekle ilişkisini ve ihtiyaçtan fazla yemenin ardında ihtiyaçlarını anlamak, sınır koyma becerileri üzerinde çalışmak, açlık-tokluk farkındalığını geliştirmek, riskli durumlarla başa çıkma mekanizmalarını güçlendirmek gibi konulara odaklanarak yeni alışkanlıkların oluşmasını ve oturmasını destekliyoruz.

Genel farkındalığım arttı. Eskisi gibi kızgın değilim. Az yediğim halde mutlu oluyorum. Eskiden sinirleniyordum. Artık çok yesem de aynı, az yesem de aynı.” Danışan Ö.A.

Uykusuz Geceler

İnsanların %30’u uykusuzluktan yakınmakta, %10’u da uykusuzluk nedeniyle ilaç kullanmaktadır. Yetersiz uyku hem gece hem de gündüz dönemini olumsuz etkiler. Psikolojik, fizyolojik veya çevresel sebepleri olan uykusuzluk, akut veya kronik olarak seyredebilir.

Uykusuz gecelerde, insanın sadece bedeni değil zihni de kıpır kıpırdır. Çalışmadaki amaç kişiyi uyku hijyeni hakkında bilgilendirmek, gevşeme becerisini desteklemek, uykusuzluk durumunda oluşan kısır döngüleri kırmasını sağlamaktır. Kişinin uyumasını engelleyen konular ve başa çıkma biçimleri hakkında içgörü çalışması yapılır.

Quote:

Gökteki yıldızlar pırlanta gibi parlıyor. Güneş sakin bir şekilde battı. Dışa dönük günden içe dönük geceye geçiş zamanı…