Nepal’in dağ köylerinde çok yaşlı bir o kadar da bilge bir kadınla tanışmıştım. Ellerimi avuçlarının içine alıp şöyle demişti: ‘‘Yüreğinde bir çok kez öleceksin. Hayat seni defalarca doğuracak. Yeniden doğmak için yüreğindeki yaralara ihtiyacın olacak. Yaşadıkların ne olursa olsun her birini kutsamalısın…’’ Bu sözler karanlıkta kaldığım zamanlarda aydınlığa çıkaran bir rehber işlevi görür benim için.
Hayat zor. Ömür dediğimiz bu yolculukta sevip sevileceğiz. Sevinçlerimiz, hayal kırıklıklarımız olacak. Kayıplar yaşayacağız. Canımız bir çok kez yanacak. Tüm bunlar, bir süre ruhsal bir kıyametin atlıları olan depresyon, öfke, korku, panik, çaresizlik ve boşluk duygularıyla kıvranmamıza neden olacak.
Var olmak ve iyi olmak için acılarına sahip çıkmalısın demişti Nepal’deki bu yaşlı bilge kadın. Çünkü acılara sahip çıkmak aynı zaman da bir değişim ve dönüşüm yolculuğu olur bizler için.
Ayten Zara